
Çocuklarda Kekemelik: Erken Müdahale Rehberi
Çocuklarda görülen kekemeliğin nedenleri, belirtileri ve erken müdahale yöntemleri. Ebeveynler için kapsamlı bilgi ve öneriler.
3 Mart 2022
Kekemelik, çocuklukta başlayan “akıcılık bozukluğu” olarak da adlandırılır. Kekeleyen bireyler ne söylemek istediklerini bilirler ama söylemekte zorlanırlar. Örneğin, bir kelimeyi, bir heceyi veya bir ünsüz veya sesli harfi tekrarlayabilir veya uzatabilirler. Veya sorunlu bir kelime veya sese ulaştıklarından konuşma sırasında duraklayabilirler.
Kekemelik, konuşmayı öğrenmenin normal bir parçası olarak küçük çocuklar arasında yaygındır. Küçük çocuklar, konuşma ve dil becerileri, söylemek istediklerine ayak uyduracak kadar gelişmediğinde kekeleyebilirler. Çoğu çocuk bu gelişimsel kekemeliği aşar. Ancak bazen kekemelik yetişkinliğe kadar devam eden kronik bir durumdur. Bu tür kekemelik, benlik saygısı ve diğer insanlarla etkileşimler üzerinde bir etkiye sahip olabilir. Kekemesi olan çocuklar ve yetişkinler, konuşma akıcılığını geliştirmek için elektronik cihazlar veya bilişsel davranışçı terapi (BDT) gibi yöntemlerden yararlanabilirler.
Belirtiler
● Bir kelime veya cümle başlatmada zorluk
● Bir kelimeyi veya bir kelime içindeki sesleri uzatma
● Bir sesin, hecenin veya kelimenin tekrarı
● Belirli heceler ve kelimeler için kısa sessizlik veya bir kelimede duraklamalar
● Bir sonraki kelimeye geçmekte zorluk bekleniyorsa ekstra kelimelerin eklenmesi
● Bir kelime üretmek için yüzün veya üst vücudun aşırı gerginliği, gerginliği veya hareketi
● Konuşma kaygısı
● Etkili iletişim kurmak için sınırlı yetenek
Kekemeliğin konuşma güçlüklerine aşağıdakiler eşlik edebilir:
● Hızlı göz kırpma
● Dudakların veya çenenin titremesi
● Yüz tikleri
● Sıkılmış yumruklar
Kekemelik, kişi heyecanlı, yorgun veya stres altındayken veya kendini bilinçli, aceleci ve baskı altında hissettiğinde daha kötü olabilir. Bir grubun önünde konuşmak veya telefonda konuşmak gibi durumlar kekeleyen kişiler için özellikle zor olabilir.
Bununla birlikte, kekeleyen çoğu insan, kendi kendine konuşurken ve bir başkasıyla uyum içinde şarkı söylerken veya konuşurken kekemelik olmadan konuşabilir.
Bir Psikoloğa Başvurulması Gereken Zaman
2-5 yaş arasındaki çocukların kekemelik dönemleri yaşamaları yaygındır. Çoğu çocuk için bu, konuşmayı öğrenmenin bir parçasıdır ve kendi kendine iyileşir. Bununla birlikte, devam eden kekemelik, konuşma akıcılığını iyileştirmek için tedavi gerektirebilir.
Gelişimsel kekemeliğin olası nedenleri şunlardır:
1. Konuşma motor kontrolünde anormallikler. Bazı kanıtlar, zamanlama, duyusal ve motor koordinasyon gibi konuşma motor kontrolünde anormalliklerin söz konusu olabileceğini göstermektedir.
2. Genetik. Kekemelik ailelerde görülme eğilimindedir. Kekemeliğin kalıtsal (genetik) anormalliklerden kaynaklanabileceği görülmektedir.
3. Konuşma akıcılığı, gelişimsel kekemelik dışındaki nedenlerle bozulabilir. İnme, travmatik beyin hasarı veya diğer beyin bozuklukları, yavaş, duraklamalı veya tekrarlayan sesler içeren konuşmaya neden olabilir.
4. Duygusal sıkıntı bağlamında konuşma akıcılığı da bozulabilir. Kekelemeyen konuşmacılar, gergin olduklarında veya baskı hissettiklerinde konuşma güçlüğü yaşayabilirler. Bu durumlar aynı zamanda kekeleyen konuşmacıların daha az akıcı olmasına neden olabilir.
Risk Faktörleri
Erkeklerin kekeme olma olasılığı kadınlara göre çok daha fazladır. Kekemelik riskini artıran faktörler şunlardır:
1. Gecikmiş çocukluk gelişimi. Gelişimsel gecikmeleri veya diğer konuşma sorunları olan çocukların kekeme olma olasılığı daha yüksek olabilir.
2. Kekeleyen akrabaların olması. Kekemelik ailelerde görülme eğilimindedir.
3. Stres. Ailedeki stres, yüksek ebeveyn beklentileri veya diğer baskı türleri mevcut kekemeliği kötüleştirebilmektedir.
Kekemeliğin:
● Altı aydan fazla sürmesi
● Diğer konuşma ve dil problemleriyle birlikte ortaya çıkması
● Çocuk büyüdükçe daha sık hale gelmesi
● Kasların gerilmesi veya gözle görülür şekilde konuşmakta zorlanma meydana gelmesi
● Okulda, işte veya sosyal etkileşimlerde etkili iletişim kurma yeteneğini etkilemesi
● Konuşmanın gerekli olduğu durumlardan korkma veya kaçınma gibi endişe veya duygusal sorunlara neden olması gibi durumlar varsa, sevk için psikoloğunuzu arayın veya randevu için doğrudan bir danışmanlık merkezine başvurmanız önerilmektedir.