
İlişkilerde Sınır Koyma Sanatı
Bu yazımızda, sınır koymanın ilişkilerdeki yeri ve yöntemlerini çeşitli yönleriyle ele aldık.
6 Mayıs 2025
İlişkilerde Sınır Koyma Sanatı
Sosyal varlıklar olarak varoluşumuz, toplum içerisinde insanlarla kurduğumuz ilişkilere bağlıdır. Bir bebeğin bile doğduğu anda annesi ile bağlanmaya ve bir ilişki kurmaya ihtiyacı olduğunu düşünürsek ilişkilerin insan olarak hayatımızın temel taşlarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Yani bizler, doğumumuzdan ölümümüze kadar ilişki kurmaya, sürdürmeye ya da sonlandırmaya devam ederiz.
İlişki dediğimizde birçoğunuzun aklına romantik ilişki geliyor olabilir. Ancak ilişkiler yalnızca romantik ilişkilerden ibaret değildir; arkadaşlık ilişkisi, iş ilişkisi, ebeveyn ilişkisi gibi hayatımızın birçok kanalında ilişkiler mevcuttur. İlişkiler yapısı gereği çift yönlüdür. Yani hem bize hem de karşı tarafa bağlıdır. Dolayısıyla bazı zamanlar ilişkilerimizi sürdürmekte ve yönetmekte çeşitli zorluklar yaşayabiliriz. Bu zorluklardan en sık karşılaşılanı da sınır koymaktır. Bu yazımızda ilişkilerde sınır, sınır koymanın önemi, ne tür sınırlara ihtiyaç duyduğumuz, sınır oluşturmamamızın nelere yol açabileceği ve sağlıklı sınırları nasıl belirleyeceğimize dair bilgiler sunmaya çalışacağız.
İlişkilerde Sınır Nedir?
Sınırları genel anlamı ile çıkılabilecek, inilebilecek, gidilebilecek en üst ve en alt yer olarak, oluşturulan bir çerçeve gibi düşünebiliriz. Sınırlar bize bir anlamda, nelere iznimiz olup olmadığını, hakkımızın nerede başlayıp nerede bittiğini gösteren yol haritalarımızdır. Tellerle ayrılmış çitler, duvarlar, evlerimizin bahçeleri gibi alanlar bizlere haklarımızı görünür bir şekilde belli eder. Bir yabancı evimizin bahçesini izinsiz kullanmak hakkına sahip değildir. Fiziksel sınırlar çok açıktır net fikirler vererek bizim güven içerisinde olabilmemize olanak sağlar.
İlişkilerimizdeki sınırlar ise bu kadar açık ve görülebilir olmadığından başkalarının bizim sınırlarımızı fark edebilmesi ve bizim kendi mahremiyet alanımızı belirlememiz kolay olmayabilir. İlişkilerde doğru ve dengeli sınırların oluşturulması ve korunması incelik gerektiren bir iştir.
Sınır Koymanın Önemi
İlişkilerimizdeki sınırlar bizim kişisel değer yargılarımıza, tercihlerimize göre değişkenlik gösterebilir. Sınır koymak bizlerin nelerden hoşlanıp hoşlanmadığımızı, neleri yapıp yapmayacağımızı ya da yapmak istemediğimizi fark etmemize ve kişisel ihtiyaçlarımızı belirlememize yardımcı olur. Kendi mahremiyet alanımızı oluşturmamıza katkı sağlar. İlişkimizdeki sınırlar bir anlamda bizlerin fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığımızı koruyan görünmez çizgilerimizdir.
Sınır koymak bizlerin zihinsel ve duygusal anlamda zinde ve rahat kalmamıza fayda sağlar. Uzun vadede bizim daha güvene dayalı ilişkilerimizin temelini oluşturmasına katkıda bulunur. Sağlıklı sınırlar belirlemek bizim kendimizi daha güvende ve özgür hissetmemizin yolunu açabilir. İhtiyaçlarımızı ve duygularımızı gözeterek belirlediğimiz sınırlar bizim başkalarıyla olan ilişkilerimizde daha net ve daha şeffaf olmamıza, yaşam alanımızı belirleyerek kendi hayatımızın sorumluluğunu daha net bir şekilde ele almamıza olanak sağlar. Bazen karşı tarafı kırmamak ya da üzmemek için ‘hayır’ diyemeyebiliriz. Ancak başkalarına ‘hayır’ olması gereken her ‘evet’in, kendimize dediğimiz kocaman bir ‘hayır’a dönüştüğünü unutmamalıyız. Sonuç olarak başkasının özgürlüğünün başladığı yerde, bizim özgürlüğümüz bitebilir.
İlişkilerdeki Sınır Türleri
Fiziksel Sınırlar: Bizlerin kendi kişisel alanımızı içeren sınırlardır. Örneğin, kapımızın çalınarak odamıza girilmesi, odamızdaki eşyaların karıştırılmaması, izin istenmeden kullanılmaması fiziksel sınırlarımıza uygun davranıldığı anlamına gelebilir.
Fikirlere Yönelik Sınırlar (Zihinsel Sınırlar): Farklı fikirler, değer ve inançlar konusunda baskı veya yargıya maruz kalsak bile arzu ettiğimiz şekilde uygulamamıza ve ifade etmemize özgürlük tanıyan sınırlarımızdır. Ailemiz veya arkadaşlarımız yaptığımız meslek veya yaşam tercihlerimiz ile ilgili kendi görüşlerini dayatmaya çalıştıklarında “Sizin söylediklerinizi anlıyorum ancak bu konuda farklı düşünüyoruz. Bu benim hayatım ve kararın bana ait olması gerektiğini düşünüyorum” demek zihinsel sınırlarımızı belirlemeye bir örnek olabilir.
Duygusal Sınırlar: Duygusal sınırlar, kendimizi duygusal anlamda korumamıza yardımcı olur. Karşılıklı olarak kendimizin ve başkalarının duygularına saygı göstererek duygusal anlamda bir güvenlik çemberi oluşturmamızı sağlar. Duygular her ne kadar evrensel de olsa duyguların yaşanma biçimi ve oluşma sebepleri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Örneğin: “Bu davranışına çok kırıldım” dediğimizde karşı tarafın “Bunda kırılacak bir şey yok, fazla alınganlık yapıyorsun” demesi duygusal sınırlarımızın ihlal edilme girişimine örnek olarak gösterilebilir. Sonuç olarak fazla alınganlık yapıyor bile olsak bu hissettiğimiz duyguyu değiştirmiyor değil mi?
Maddi Sınırlar: Maddi sınırlar bize kendi finansal kaynaklarımızı ve mal varlığımızı istediğimiz gibi kullanma ve harcama özgürlüğü tanır. Tabii ki sevdiğimiz ve değer verdiğimiz kişiler için fedakarlıklar yapmak isteyebiliriz. Ancak maddi durumumuzun bizi zorladığı veya zorlayacağı bir dönemde bizden istenen borç parayı veremeyeceğimizi karşımızdakine söyleyerek maddi sınırlarımızı korumamız gerekebilir.
Zaman Sınırları: Zaman sınırları bize kendi zamanımızı istediğimiz gibi düzenleme hakkı verir. İstemediğimiz halde bizden istenenleri yapmak, gerekmediği halde başkalarını kırmamak veya reddedememek adına yapılan işler, başkaları adına üstlenen ödev ve sorumluluklar bizlerin kendi sorumluluklarımızı ertelemesine ve aksatmasına neden olabilir. İş arkadaşınıza “Sana bu konuda yardımcı olmayı isterdim ancak bugün çok yoğunum ve mesai bitimine kadar yetişmesi gereken acil işlerim var” demek kendi zamanınızı yönetebilmek adına koyduğunuz zaman sınırı için bir örnek olabilir.
Cinsel Sınırlar: Cinsel sınırlar bedenimiz ve cinselliğimize dair tercihlerimiz ve rahatlık düzeyimize göre belirlediğimiz çizgilerimizdir. Nasıl ne kadar ve ne zamanlar cinsel yakınlık kurmak istediğimizi belirleyen ve istemediğimiz durumlarda bunları ifade etme hakkını bize veren sınırlarımızdır. Bize yakınlaşmak isteyen bir partnerimize “Şu an bu kadar yakınlaşmak istemiyorum, buna hazır değilim” demek sağlıklı bir cinsel sınır koymanın yolu olabilir.
Sınır Koymazsak Ne Olur?
§ Benlik Saygımızın Zedelenmesi: Başkalarının bizim sınırlarımızı sürekli ihlal etmesine izin vermek bir süre sonra bize düşünülmediğimizi, anlaşılmadığımızı ve önemsenmediğimizi hissettirebilir. Dolayısıyla zaman içinde kendimize olan saygımızda zedelenmeler yaşayabiliriz. Bunun sonucunda ise hayal kırıklığı yaşamamız, kırılmamız ve zaman zaman da öfkelenmemiz çok mümkündür.
§ Kaygı ve Yoğun Stres: Yapmak istemediğimiz şeyler veya istemediğimiz halde kabul etmek zorunda kaldığımız durumlar bizleri fazlasıyla zorladığı için yoğun stres yaşamamıza neden olabilir. Yaşadığımız yoğun endişe, bu endişelerle başa çıkmada ve rahatlamada zorlanmamız da kaygılarımızı tetikleyebilir. Herkesin beklentilerini karşılamak, her istenene evet demek ve kendimize hiç zaman ayıramamak çok boğucu ve yorucu olduğundan bizde bitkinlik, halsizlik yaratabilir. Bu sürecin uzun süreye yayılması ve devam ediyor olması tükenmişlik yaşamamıza neden olabilir.
§ Suçluluk Duygusu: Talep edilenleri “ya karşılayamazsam" endişesi, zaman zaman da beklentilerin karşılanamaması bizde sürekli artan bir suçluluk duygusu yaratabilir. Bunun yanı sıra karşımızdakinin “beni sevsen böyle yapmazdın” gibi manipülatif davranışları da suçluluk duygumuzu pekiştirebilir.
§ Maddi Kayıplar: Sınırlarımız geçirgen olduğunda insanların eşyalarımızı izinsiz kullanması, izin verdiğimiz süreden uzun ve/veya hasar verecek şekilde kullanması sonucunda bizim maddi kayıplara uğramamız olası hale gelebilir.
Sağlıklı Sınırlar Oluşturmak
Sağlıklı sınırlar ilişkideki kişilerin kendi istek ve ihtiyaçlarını iletmesine aynı zamanda da karşısındakinin istek ve ihtiyaçlarına saygı duymasını sağlar. Sağlıklı sınırlar çizebilmek için yapabileceklerimiz şunlar olabilir:
İhtiyaçlarımızı ve Sınırlarımızı Belirlemek: Her bir kişinin ihtiyacı farklı olabileceğinden nelere ihtiyaç duyduğumuzun farkında olmak, esnek ama kendimizden ödün de vermeden kimlere nerelerde ne kadar sınır koyabileceğimizi belirlemek sağlıklı sınırlar oluşturmanın ilk adımı olarak düşünülebilir.
Hayır Diyebilmek: Hayır kelimesi karşı tarafı reddetmek, duygularını incitip rencide etmek gibi gelse de kendimizi korumamıza yardımcı olur. Sakin ifade edilen nedenini ve alternatifini de kapsayan bir hayır, önceliği kendimize tanımamıza yardımcı olabilecek en önemli anahtarlardan biridir. “Bugün çok yorgun hissettiğim için dışarıya çıkmak istemiyorum ama bu hafta içerisinde ikimize de uygun başka bir gün kahve içmeye çıkabiliriz” ifadesi istemediğimiz şeyleri ifade etmede “hayır”ın nasıl kullanılacağına dair bir fikir oluşturmada yardımcı olabilir.
Net ve Açık İfade Etmek: İsteklerimizi karşı tarafın yapmasını ya da yapmamasını beklediğimiz şeyi dolandırmadan belirgin bir şekilde ifade etmek, anlaşılmamıza ve kendi sınırlarımıza saygı gösterilmesine yardımcı olabilecek önemli yollardan bir diğeridir. Buna “Mesai saatleri dışında mesajlarımı kontrol etmiyorum. Lütfen acil mesajları mesai saatleri içerisinde gönderin” gibi bir örnek verilebilir.
Tutarlı ve Kararlı Olmak: Başkalarına karşı koyduğunuz sınırlarda tutarlı olmak, birinde kabul etmeyip bir başka sefer izin vermek karşınızdakilerin kafasını karıştırabileceği gibi sınırlarınızın ihlal edilmesine yol açabilir.
Profesyonel Destek Almak: Çeşitli yaşam deneyimleri ve öğrenmeler sonucu yıllar içerisinde oluşan bazı alışagelmiş tutumları değiştirmek kulağa oldukça zormuş gibi geliyor olabilir. Bu noktada bir uzman desteğine başvurmak, zorlanmalarınızı daha temelden ve uzun vadeli çözmenize yardımcı olabilir. Yukarıda bahsettiğimiz yolları uygulamada hala zorlanıyorsak bu konuda uzman olan kişilerden profesyonel destek almamız oldukça önemlidir.
Sınırlarımızı oluşturmamız yaşamımıza daha keyifli ve tatmin edici bir şekilde devam etmemizi sağlar. Unutmayalım ki, sağlıklı bir şekilde konulan ve uygulanan sınırlar mutluluğumuzun anahtarlarından biridir.