
Çocuğum Okula Gitmek İstemiyor
Çocuğum okula gitmek istemiyor” sorunu, okul kaygısı ve duygusal uyum güçlükleriyle ilişkili olarak ele alınması gereken önemli bir durumdur.
26 Aralık 2025
Okula gitmek istememe durumu, çocuklarda farklı nedenlerle ortaya çıkabilir. Bu durum kimi zaman kısa süreli bir isteksizlik olarak seyrederken kimi zaman çocuğun duygusal dünyasında yaşadığı zorlanmalarla ilişkili olabilir. Süreci değerlendirirken, davranışı tek başına ele almak yerine çocuğun yaşantısını bütüncül olarak ele almak faydalı olabilir.
Çocuğumun Okula Gitmek İstememesi Normal mi?
Çocuklar için okul sürecinde zaman zaman isteksizlik yaşanması oldukça yaygındır. Okul; çocuğun bakım verenden ayrılmayı öğrendiği, yeni kurallara uyum sağladığı ve sosyal ilişkiler kurduğu bir alan olduğu için özellikle okulun ilk dönemlerinde, tatil sonrası dönüşlerde ya da sınıf ve öğretmen değişiklikleri gibi geçiş zamanlarında bu isteksizlik daha belirgin hale gelebilir.
Ancak okula gitmek istememe durumu uzun süre devam ediyorsa, çocuğun günlük yaşamını belirgin biçimde etkiliyorsa ya da sabahları mide bulantısı, karın ağrısı, baş ağrısı gibi bedensel belirtiler eşlik ediyorsa, bu durumun daha dikkatli ele alınması faydalı olabilir. Bu tür tepkiler, bazı çocukların yaşadıkları duygusal zorlanmaları sözel olarak ifade etmekte zorlandıklarında beden diliyle kendini gösterme biçimi olarak değerlendirilebilir ve çocuğun ihtiyacını anlamaya çalışmak sürecin sağlıklı ilerlemesine katkı sağlayabilir.
Yaşa Göre Okula Gitmek İstememe Durumu
Okul Öncesi Dönem
Okul öncesi dönemde okula gitmek istememe çoğunlukla ayrılık kaygısı ile ilişkilidir. Bu yaş grubundaki çocuklar için bakım veren, güven duygusunun temel kaynağıdır ve ondan ayrılmak zorlayıcı olabilir. Çocuk, ebeveyninden uzak kaldığında güvende olmayacağı düşüncesiyle okula karşı isteksizlik gösterebilir. Bu durum sabahları ağlama, tutunma, okula gitmemek için direnç gösterme gibi tepkilerle ortaya çıkabilir.
"Anaokulu Uyum Süreci" başlıklı yazımızı buradan inceleyebilirsiniz.
İlkokul Dönemi
İlkokul dönemi, çocukların akademik olarak sorumluluk almaya başladığı bir dönemdir. Okuma-yazma süreci, sınavlar, ödevler ve öğretmenin beklentileriyle birlikte çocuk, kendisini değerlendirmeye ve “yeterli miyim?” gibi sorular sormaya başlayabilir. Bu dönemde öğretmenle kurulan ilişki ve sınıf içindeki arkadaş ortamı da okula yönelik tutum üzerinde etkili olabilir. Bazı çocuklarda başarısız olma ya da hata yapma kaygısı, okula gitme konusunda isteksizlik yaratabilir. Bununla birlikte, gelişim dönemine uygun olmayan biçimde devam eden ayrılma kaygısının da ilkokul çağında okula gitmek istememe davranışına eşlik edebildiği görülebilir.
Orta Okul Dönemi
Ortaokul döneminde sosyal ilişkiler ve akran kabulü giderek daha belirgin hale gelir. Çocuklar bu dönemde kendilerini arkadaşlarıyla daha sık kıyaslayabilir; dışlanma, alay edilme ya da grup içinde yeterince kabul görmeme gibi deneyimlere karşı daha hassas olabilir. Bu süreçte bazı çocuklarda düşük benlik saygısı, sosyal kaygı ya da kendini yetersiz hissetme eğilimi ön plana çıkabilir. Akran zorbalığı, arkadaş ilişkilerinde yaşanan zorlanmalar ve kimlik gelişimine dair sorgulamalar da okula karşı isteksizliği artırabilir. Bu yaş grubunda okula gitmek istememe durumu, çoğu zaman çocuğun sosyal alanda yaşadığı deneyimlerle ve kendine dair algısıyla yakından ilişkili olduğu söylenebilir.
Çocuklar Neden Okula Gitmek İstemez?
Çocukların okula gitmek istememe durumunda sık karşılan nedenler şunlardır:
Ayrılık kaygısı
Yaygın kaygı problemleri
Düşük benlik saygısı
Akademik zorlanma veya başarısızlık korkusu
Öğretmenle yaşanan ilişki problemleri
Arkadaş sorunları veya akran zorbalığı
Evde yaşanan değişiklikler (taşınma, boşanma, yeni kardeş gibi)
Travmatik yaşantılar (yüksek stres içeren deneyimler)
Okula Gitmek İstemeyen Çocukta Görülebilecek Belirtiler
Bazı çocuklar yaşadıkları duygusal zorlanmaları sözel olarak ifade etmekte zorlanabilir. Bu durumda okula gitmekle ilişkili kaygı ve stres, çeşitli bedensel ve davranışsal belirtilerle kendini gösterebilir.
Sabahları mide bulantısı veya kusma: Okula gitme saati yaklaştıkça ortaya çıkan mide bulantısı veya kusma, tıbbi bir neden yoksa kaygının bedensel yansıması olabilir.
Karın ağrısı veya baş ağrısı: Tıbbi bir neden bulunmadığında, bu tür ağrılar çocuğun yaşadığı yoğun stres ile ilişkili olabilir.
Ağlama krizleri: Çocuk, okula gitme düşüncesiyle yoğun duygular yaşayabilir ve bunu ağlama şeklinde dışa vurabilir.
Sürekli bahaneler üretme: Okula gitmemek için hasta olduğunu söyleme ya da farklı gerekçeler sunma, okula gitmekten kaçınma davranışı olarak görülebilir.
Öfke patlamaları: Çocuk, yaşadığı duygusal zorlanmalarla baş etmekte zorlandığında, bunu zaman zaman öfke duygusu üzerinden ve daha yıkıcı tepkilerle dışa vurabilir.
Uyku problemleri: Akşamları uykuya dalmakta zorlanma, uyumak istememe ya da gece sık uyanma, ertesi gün okulla ilgili yaşanan kaygıyla ilişkili olabilir.
Bu belirtilerin hafta sonları ya da tatil günlerinde azalması, okul günlerinde belirginleşmesi, yaşanan zorlanmanın okula gitmek istememe durumu ile ilişkili olabileceğini düşündürebilir.
Okul Reddi ile Okul İsteksizliği Arasındaki Fark
Okul isteksizliği, birçok çocukta zaman zaman görülebilen, genellikle geçici bir durumdur. Çocuk bazı sabahlar okula gitmek istemediğini söyleyebilir, ödevlerden ya da erken kalkmaktan şikâyet edebilir. Bu durumda çocuk, kısa süreli itirazlar gösterse de çoğunlukla okula gitmeye devam eder ve günlük yaşamı tamamen aksatacak düzeyde bir kaçınma görülmez.
Okul reddi ise okula gitmekten kaçınmanın daha yoğun ve süreklilik gösteren bir halidir. Bazı durumlarda çocuk okula hiç gitmek istemeyebilir ya da evden çıkmayı reddedebilir. Okul reddinde, çocuğun okula gitme düşüncesiyle belirgin bir zorlanma yaşadığı ve bu durumun günlük işleyişi etkilediği gözlemlenebilir. Okul Reddi ile ilgili detaylı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Ne Zaman Ciddiye Alınmalı?
Aşağıdaki durumlar gözlemleniyorsa sürecin daha yakından ele alınması faydalı olabilir:
Belirtilerin 2–3 haftadan uzun sürmesi
Bedensel belirtilerin artması
Çocuğun okula tamamen gitmeyi reddetmesi
Evden çıkmayı dahi istememesi
Çocuğum Okula Gitmek İstemediğinde Ne Yapmalıyım?
Yapılması Önerilenler
· Çocuğun duygularını dinlemek ve anlamaya çalışmak: Çocuğun okula gitmek istemediğini söylediğinde, hemen çözüm üretmeye ya da ikna etmeye çalışmak yerine, ne hissettiğini anlatmasına alan tanımak faydalı olabilir. Anlaşıldığını hissetmesi, çocuğun kendini daha güvende hissetmesine katkı sağlayabilir.
· Kaygıyı küçümsememek: “Bir şey olmaz” ya da “abartıyorsun” gibi ifadeler, çocuğun yaşadığı duygunun değersiz hissetmesine yol açabilir. Bunun yerine, kaygının çocuk için gerçek ve zorlayıcı olabileceğini kabul eden bir yaklaşım süreci destekleyebilir.
· Günlük rutini mümkün olduğunca korumak: Uyku saatleri, sabah hazırlıkları ve okul öncesi rutinlerin düzenli olması, çocuğun kendini daha güvende hissetmesine yardımcı olabilir. Rutinler, belirsizlik hissini azaltarak okula uyumu kolaylaştırabilir.
· Okulla iletişim halinde olmak: Öğretmen ve okulun rehberlik servisiyle kurulan iş birliği, çocuğun yaşadığı zorlanmanın okul ortamında da anlaşılmasına katkı sağlayabilir. Bu iletişimin suçlayıcı olmadan, çözüm odaklı bir dil ile yürütülmesi önerilebilir.
Kaçınılması Önerilenler
· Aşırı zorlamak: Çocuğu okula gitmesi için yoğun baskı altında bırakmak, kısa vadede okula gitmesini sağlıyor gibi görünse de uzun vadede kaygının artmasına ve direncin güçlenmesine yol açabilir. Bu nedenle zorlamanın dozu konusunda dikkatli olunması faydalı olabilir.
· Tehdit etmek veya suçlamak: “Gitmezsen…” şeklinde başlayan tehdit içeren ifadeler ya da çocuğu suçlayıcı söylemler, çocuğun kendini güvende hissetmesini zorlaştırabilir. Bu tür yaklaşımlar, çocuğun yaşadığı zorlanmayı paylaşmasını engelleyebilir.
· Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak: Çocuğu arkadaşları ya da kardeşleriyle kıyaslamak, onun kendini yetersiz hissetmesine neden olabilir. Her çocuğun uyum sürecinin ve duygusal ihtiyacının farklı olabileceğini göz önünde bulundurmak daha destekleyici bir yaklaşım sağlayabilir.
Anne-Baba Tutumları: “Zorlamak mı, Esnemek mi?”
Okula gitmek istemeyen bir çocukla karşılaşıldığında, ebeveynler çoğu zaman zorlamak ile tamamen esnemek arasında kalabilir. Aşırı katı ve tehditkâr yaklaşımlar, çocuğun okulla ilgili yaşadığı kaygıyı azaltmak yerine artırabilir ve okul sürecini çocuk için daha korkutucu hale getirebilir. Bu tür tutumlar, çocuğun kendini anlaşılmamış hissetmesine ve direnç geliştirmesine yol açabilir.
Öte yandan, aşırı esnek ve tamamen izin verici bir yaklaşım da çocuğun kaygıyla yüzleşmesini zorlaştırabilir ve okula gitmekten kaçınma davranışını pekiştirebilir. Çocuğun her isteğinin kabul edilmesi ya da sürekli güvence verilmesi, kısa vadede rahatlatıcı görünse de uzun vadede kaygının devam etmesine katkı sağlayabilir. Bu nedenle, çocuğun duygularını anladığını hissettiren ancak günlük yaşamın sorumluluklarını da koruyan dengeleyici ve tutarlı bir ebeveyn tutumu çoğu zaman daha destekleyici olabilir.
Öğretmen ve Okul ile Nasıl İş Birliği Yapılmalı?
Okula gitmek istememe sürecinde öğretmen ve okul ile iş birliği içinde olmak önemli bir destek alanı oluşturabilir. Rehberlik servisiyle iletişim kurmak ve öğretmenle suçlayıcı olmayan, açık bir dil kullanmak, çocuğun okul ortamında yaşadığı zorlanmaların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir. Bu süreçte “Sorun kimde?” sorusu yerine “Çocuğu nasıl destekleyebiliriz?” yaklaşımını benimsemek, okul-aile iş birliğini güçlendirebilir ve sürecin daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı olabilir.
Ne Zaman Bir Uzmandan Destek Alınmalı?
Süre uzuyorsa
Belirtiler yoğunlaşıyorsa
Okuldan kaçınma belirginleşiyorsa
bir çocuk psikoloğundan destek almak süreci daha sağlıklı yönetmeye yardımcı olabilir.
Çocuk Psikoloğu Okula Gitmek İstemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olur?
Okula gitmek istememe durumu zaman içinde azalmıyor, aksine süresi uzuyor ve belirtiler giderek yoğunlaşıyorsa; çocuk okuldan kaçınmaya başlamışsa, bir çocuk psikoloğundan destek almak süreci daha sağlıklı yönetmeye yardımcı olabilir. Bu destek, çocuğun yaşadığı zorlanmaların daha iyi anlaşılmasına, duygularını ifade etmesine ve okul sürecine uyumunun desteklenmesine katkı sağlayabilir.
Sık Sorulan Sorular
Çocuğu zorla okula göndermek doğru mu?
Zorlayıcı yaklaşımlar çocuğun kaygısını artırabilir; bunun yerine nedenleri anlamaya çalışmak daha destekleyici olabilir.
Okula gitmek istemeyen çocuk ağladığında ne yapılmalı?
Sakin kalmak, duyguyu kabul etmek ve çocuğun yanında olunduğunu hissettirmek faydalı olabilir.
Bu durum kendiliğinden geçer mi?
Bazı durumlarda zamanla azalabilir; ancak uzun sürüyorsa destek alınması önerilir. Aksi hale problemlerin şiddeti zamanla artabilir.
Psikolojik danışmanlık ne kadar sürede etkisini gösterir?
Bu süre çocuğun yaşına, yaşadığı zorlanmaya ve danışmanlık sürecinin istikrarına göre değişebilir.
Çocuğun okula gitmek istememesi, çoğu zaman bir “inat” değil, bir zorlanma belirtisidir.
Bu mesajı doğru okumak, süreci daha sağlıklı yönetmenin ilk adımı olabilir. Haziran Psikoloji olarak, çocukların ve ailelerin bu süreçte kendilerini daha güvende hissetmelerine destek olmayı önemsiyoruz. Eğer siz de çocuğunuzun yaşadığı bu durumu daha yakından ele almak isterseniz, uzman ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.


